İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2 Nisan Dünya OTİZM farkındalık günü nedeni ile Mehmet Akif İNAN Eğitim ve Araştırma Hastanesi Haliliye ek binasında halka broşür dağıtılarak bilgilendirmeler yapıldı.
Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından 2008 yılında 2 Nisan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak kabul edilmiş olup tüm dünya ile birlikte ülkemizde, 2 Nisan günü başlayan ve Nisan ayı boyunca devam eden farkındalık etkinlikleri ile erken tanı, tedavi ve eğitim hizmetlerine erişimin önemi vurgulanmaktadır.
Otizm, yaklaşık bir yaş civarında ilk belirtilerini göstermektedir. Annenin sesi ve gülümsemesi gibi sosyal uyaranlara bebeğin tepkisiz kalması veya tepkilerinde yavaşlık olması, göz teması kurmada zorluklar, motor gelişmede ve taklit becerilerinde gecikme, uyku ve yemek düzeninde sorunlar ilk belirtiler arasında sayılabilir. Erken teşhis, otizmli çocuğun gerekli eğitim ve tedavileri alarak hayata katılması için ilk ve önemli adımdır.
Farkındalığın ilk adımı Otizmin belirtilerini bilmek ve söz konusu belirtiler gözlendiğinde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarının ilgili birimlerine başvurmaktır. Başta anne babalar olmak üzere, sağlık personellerinin ve öğretmenlerin, beyin gelişiminin en hızlı olduğu erken çocukluk döneminde otizmin farkına varmaları, bireylerin gelişimlerinin desteklenmesi ve toplumsal hayata katılımlarının sağlanması için oldukça önemlidir. Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma veya ayrımcılığa uğrama kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur. Erken tanı sonrası en etkili tedavi, erken dönemde başlanan yoğun, kesintisiz ve nitelikli özel eğitimdir.
Otizmli çocukların mutlaka eğitim sistemi içinde yer almaları gerekmektedir. Çünkü eğitim, otizmli birey için her şeyden önce “tedavi” anlamına gelmektedir. Erken tanı ve erken bireysel/kaynaştırma eğitimiyle otizmli çocukların sorunlarının büyük bir kısmını aşmaları sağlanmaktadır.